Nippon Vakfı'nın, Dünya Sağlık Örgütü Cüzamı Ortadan Kaldırma İyi Niyet Elçisi Yohei Sasakawa"nın, Dünya Cüzzam Haftası ile ilgili açıklaması.

  

Nippon Vakfı'nın, Dünya Sağlık Örgütü Cüzamı Ortadan Kaldırma İyi Niyet Elçisi Yohei Sasakawa

Koronavirüs pandemisinin neden olduğu sosyal ve ekonomik çalkantı, cüzzamdan etkilenen kişiler ve birçoğu başlangıçta savunmasız bir konumda olan aileleri için özellikle zor oldu. Hükümetler tarafından uygulanan karantinalar, onların tedavi ve bakıma erişimini zorlaştırdı, onları gelir getirici fırsatlardan mahrum etti ve marjinalleşmiş topluluklarının halihazırda karşılaştığı yoksunlukları daha da kötüleştirdi.

Bunu akılda tutarak, Ağustos 2021'de "Cüzzamı unutma" adlı bir farkındalık kampanyası başlattım. Kampanya, COVID pandemisi sırasında cüzzamın gözden kaybolmasını ve hastalıktan etkilenenlerin ihtiyaçlarının ihmal edilmemesini sağlamayı amaçlıyor.

Cüzzamdan etkilenen kişilerin maruz kaldığı damgalama ve ayrımcılığı sona erdirmek için, endemik olduğu ülkelerin sağlık bakanlarının desteğini arıyor, cüzamdan etkilenen kişilerin örgütleri, Dernekler, araştırma enstitüleri ve diğerleriyle işbirliği içinde bilinçlendirme kampanyaları yürütüyor, medyaya ulaşıyor, web seminerlerine ev sahipliği yapıyor ve yıllık Küresel Çağrımı organize ediyorum.

DSÖ tarafından Eylül 2021'de 2020 takvim yılı için yayınlanan veriler, bir önceki yıla göre yeni vakalarda %37'lik bir düşüş gösterdi. Bu, birçok ülkede vaka tespiti ve tedavisi de dahil olmak üzere cüzam hastalığına karşı alınan önlemlerin pandemi tarafından kesintiye uğradığının kanıtıdır. Vakaların tespit edilmesi ve tedavi edilmesindeki gecikmeler, geri dönüşü olmayan fiziksel bozulmalara neden olabilir, bu nedenle bu hizmetlerin devam etmesi esastır. Bu nedenle “Cüzzamı Unutma” kampanyasına devlet yetkilileri ve sağlık çalışanlarının desteğini bekliyorum.

Cüzzam veya Hansen hastalığı, basil M. leprae'nin neden olduğu tedavi edilebilir bir bulaşıcı hastalıktır. Ancak hastalığa yakalanmak zordur ve çoğu insanda cüzzam basillerine maruz kalsalar bile hastalığı asla geliştirmeyecektir. Yıllar boyunca binlerce cüzzamlı hastayla tanıştım ve hiç cüzzam kapmadım. Bununla birlikte, cüzamı böylesine bir meydan okuma yapan şey, buna eşlik eden ayrımcılıktır - Birleşmiş Milletler tarafından bir insan hakları sorunu olarak kabul edilen ayrımcılık.

Bu ayrımcılık, ırk veya ülke ne olursa olsun, Eski Ahit zamanlarından günümüze kadar dünyanın her yerinde var olmuştur.

Cüzzamdan etkilenen birçok insan için, tedavi edildikten sonra ayrımcılık sona ermiyor ve bu bana toplumun bir hastalığı olduğunu söylüyor. Cüzzamda ayrımcılık sorununu çözebilirsek, bunun dünyadaki tüm insan hakları sorunlarının çözümü için bir model olabileceğine inanıyorum.

Bu zorluklara çözüm bulmanın merkezinde, cüzzamdan etkilenen kişiler olacaktır. Koronavirüs pandemisi tarafından sekteye uğrayan vaka bulma faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütebilmeleri için sürece dahil olmaları, deneyim ve bilgilerinden yararlanmaları gerekmektedir. Sosyal medyada aktif olmaları ve ayrımcılığa karşı seslerini yükseltmeleri de önemlidir.

Dünyada akıl yürütme yeteneği verilmiş tek yaratık biziz. Cüzzamdan etkilenen kişilerin karşılaştığı damgayla yüzleşmek için aklımızı kullanalım, toplumu ayrımcılık hastalığından iyileştirelim ve geçmişin hatalarını tekrarlamayı bırakalım.


Yazdır   e-Posta